_edited.png)
Terapötik bağ, danışan ve terapist arasındaki güven, anlayış ve iş birliği ilişkisidir. Sağlıklı bir terapötik bağ, danışanın kendini güvende ve anlaşılmış hissetmesini sağlarken, terapi sürecinin de daha verimli ilerlemesine katkıda bulunur. Geleneksel yüz yüze terapilerde bu bağın kurulması, terapistin beden dili, göz teması ve ortamın yarattığı güven hissiyle desteklenir. Ancak, dijital dönüşümün hızlanmasıyla birlikte terapi süreçlerinde de değişimler meydana gelmiştir. Peki, online terapi fiziksel mesafe olmasına rağmen güçlü bir terapötik bağ oluşturabilir mi? ⬇️
Online terapi, teknoloji aracılığıyla danışan ve terapisti bir araya getirmektedir. İlk başta ekran üzerinden seansa katılım sağlamak bazı kişiler için mesafe hissi yaratabilir. Ancak yapılan araştırmalar, doğru teknikler ve yaklaşımlar ile online terapinin yüz yüze terapi kadar etkili olabileceğini gösteriyor. Terapistlerin empatik yaklaşımı, aktif dinleme becerileri ve danışanın rahat bir ortamda olması, güven duygusunu artırarak terapötik bağı güçlendirmektedir. Ayrıca, online terapide bireylerin kendilerini daha rahat ifade ettikleri ve mahremiyet duygusunun arttığı da gözlemlenmiştir.
2020 yılında Journal of Affective Disorders'da yayımlanan bir çalışma, online terapinin depresyon ve anksiyete tedavisinde yüz yüze terapi kadar etkili olduğunu ortaya koymuştur. Bu araştırma, terapötik bağın güçlü olduğu durumlarda danışanların terapiye olan bağlılığının arttığını ve terapiden daha fazla fayda sağladığını göstermiştir.
Başka bir araştırma ise American Psychological Association (APA) tarafından 2021’de yayımlanmış ve online terapi sürecinde terapistlerin empati düzeyinin danışan tarafından yüksek algılandığını ortaya koymuştur. Özellikle video konferans yöntemleri kullanıldığında, bireylerin terapistleriyle güçlü bir bağ kurdukları tespit edilmiştir.
Ayrıca, 2018 yılında yapılan bir meta-analiz çalışması, çevrimiçi terapi yöntemlerinin, özellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT) uygulamalarında yüksek başarı oranına sahip olduğunu göstermiştir. Bu çalışma, danışanların büyük çoğunluğunun online terapi sürecinde kendilerini yeterince güvende ve anlaşılmış hissettiklerini vurgulamaktadır.
Online terapi, teknolojinin sunduğu imkanlarla terapötik bağ kurmayı mümkün kılan bir modeldir. Her ne kadar yüz yüze terapilere kıyasla farklı dinamiklere sahip olsa da, doğru yöntemler ve profesyonel bir yaklaşım ile güçlü bir bağ oluşturmak mümkündür. Bu bağın başarısı, hem terapistin hem de danışanın sürece olan bağlılığına ve uyumuna bağlıdır. Unutulmamalıdır ki terapi süreci, her ortamda özveri ve güvenle şekillenir.
Siz de kendi evinizin konforunda, güvenli ve profesyonel bir destek alarak duygusal iyi oluşunuzu güçlendirmek isterseniz Heppi’nin uzman psikologlarıyla online terapi sürecinize başlayabilirsiniz!
Comments